Kays İbnu Sa’d İbni Ubâde radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bizi, evimizde ziyaret etti. Ve:Esselâmü aleyküm ve rahmetullah! dedi. Babam, çok hafif bir sesle mukabelede bulundu. Babama: “Resulullah’a izin vermiyor musun?” dedim. O:Bırak, bize çokça selam okusun! dedi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm tekrar:Esselamün aleyküm ve rahmetullah! dedi. Sa’d yine hafif bir sesle mukabele etti. Sonra Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm tekrar:Esselamün aleyküm ve rahmetullah! dediler ve döndüler. Sa’d peşine düştü ve:Ey Allah’ın Resulü, ben senin selamını işitiyordum. Ancak, bize daha fazla selam vermen için alçak sesle mukabele ediyordum dedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam onunla birlikte geri döndü. Ondan su isteyip gusletti. Sonra Sa’d, zaferan veya versle boyanmış bir havlu verdi, Aleyhissalatu vesselam ona sarındı. Sonra ellerini kaldırıp:Allah’ım, Sa’d İbnu Ubade ailesine mağfiret ve rahmet buyur! diye dua etti. Sonra yemek yedi. Geri dönmek isteyince Sa’d, bir merkeb yaklaştırdı. Üzerine kadife bir örtü yaymıştı. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm merkebe bindi. Sa’d, bana:Ey Kays, Resulullah’a refakat et! dedi. Ben de refakat ettim. Yolda Aleyhissalatu vesselam bana:Benimle sen de bin! dedi, ben imtina edince:Ya binersin, ya dönersin! buyurdular. Ben de geri döndüm.”Ebu Davud, Edeb 138, (5185).